Benim Hayal Defterim

ÇİLEKLİ TART

Yeni tarifler denemek, bazen bir kaç tariften yeni bir  tarif yaratmak çok keyifli. Fotoğraflarını çekmekse farklı bir dünyanın kapısını açtı bana;fark etmediğim detaylar, renkler…..Hayatın özü detaylarda saklıymış meğer.

Çilekli tartların fotoğraflarını çekerken harika iki yardımcım vardı. Defne styling işini yaparken :), Eren bir an önce yemek için, aç bir kedi gibi etrafta dolanıp durdu 🙂  O “hadi, hadi” dedikçe hızlandım ben.

Defterimde bir sürü tart hamuru tarifi var; aşağı yukarı hepsi birbirine benzese de, küçük değişiklikler bazen lezzeti çok etkiliyor.

Pastanelerde satılan petifür(petit four) pastaların alttaki hamur kısımları o kadar lezzetsiz ve sert oluyor ki, çocuklar meyvesini, kremasını yiyip, hamur  kısmını bırakıyorlar. Ben de bunu düşünüp olabilecek en lezzetli tart hamurunu yapayım dedim.

Sable hamuru yapmaya karar verdim; kıyır kıyır ağızda dağılan, tereyağı kokulu bir hamur. Evde her kes çok sevdi, ama ben, fazla yoğun buldum tadını. Altta sable hamuru, ortada vanilyalı krema, üstte müthiş aromalı bir çilek çok fazla oldu.

Daha hafif bir tat olmalıydı. Kısacası Amerika’yı yeniden keşfetmenin gereği yokmuş 🙂  Anemin tart hamuru tarifi: 125 gr tereyağı, 250 gr unu ve 70 gr pudra şekerini  robotta çekiyorum. Kırıntı görünümünde oluyor. 1 yumurta sarısı ve 2 yemek kaşığı buz gibi su ekleyip tekrar karıştırıyorum. Vanilya ekleyince daha lezzetli oluyor. Hamuru yassı bir yuvarlak yapıp, streç filme sarıyorum. Buz dolabında en az 30 dakika bekliyor. Kullanacağım zaman yine streç film üzerinde istediğim kalınlıkta açıp önceden yağladığım tart kalıbına yerleştiriyorum, kenar fazlalıklarını keserek alıyorum, kabarmasın diye hamurun 3-4 yerine çatal batırıyorum, 180 °C’de pembeleşene kadar pişiriyorum. Krema tarifine gelince, eski tariflerde var. Banoffe pay’ın kreması olur. “Vakit yok, kremayla uğraşamam” diyorsanız, hazır puding ya da créme olé   kullanabilirsiniz.Neden olmasın? Olur, ama  bir tek şartla, paketin arkasında yazan süt miktarını biraz azaltmalısınız, örneğin genelde 500 ml olan sütü, 400 ml olarak kullanırsanız daha koyu kıvamlı ve tart için daha uygun bir krema olur.

Çilekleri,  mümkün olduğunca aynı boyda olanlardan seçtim. Tart hamuru soğuduktan sonra ılık kremayı, tartın içini dolduracak kadar koydum, sonra çilekleri yerleştirdim, en son bir fırçayla çilekli jole sürdüm çileklerin üzerine. Çilekli joleyi paket üzerinde yazan tarife göre hazırladım, hafifçe ılındıktan sonra sürdüm. Yapar yapmaz sürmedim, çünkü ilk anlarda çok akışkan olduğundan akıp gidiyor çileklerin üzerinden. Jole, hem çileklerin pırıl pırıl görünmesini,  hem de kurumamasını sağlıyor.


ÇİLEK BAHARI

Çilek baharı artık erken geliyor. Bol bol çilekli tarifler yapıyoruz:)) Pudra şekerli, kremalı çilekle başladık, çilekli trayfıl, çilekli jole, çilekli tart….

Çilekli bir pastayla veda edeceğiz çilek baharına.

 

YİGİT PURA DAY

Yiğit, Amerika’da yapılan “Top Chef: Just Dessert” yarışmasının birincisi olunca San Francisco belediye başkanı Gavin Newsom 17 Kasım’ı “Yigit Pura Day” ilan etmişti. İşte o bildiri…

Bizim ailenin erkekleri harika yemekler yapar :))  Ama öyle sıradan yemekler değil, olağan üstü bir  görsellik eşliğinde sunulan müthiş yemekler. Yiğit hepsini geçti, bu işi meslek edindi.

Ben de onunla gurur duyuyorum. Hatta “genlerrr” deyip biraz havaya da giriyorum doğrusu:))

ÇİKOLATA DENİZİ

Çok seveceksiniz Çikolata Denizini çok… Hele ılıkken yerseniz denizden çıkmayı hiç istemeyeceksiniz :))))

Malzemeler:

  • 320 gr tereyağı ya da margarin
  • 1 paket vanilya
  • 5 küçük yumurta
  • 2 kap şeker
  • 5 tepeleme yemek kaşığı kakao
  • 3/4 kap kaynar su
  • 3 kap elenmiş un
  • 1 tatlı kaşığı karbonat
  • 1 tutam tuz

Nasıl yaptım? yağ ve şekeri uzunca bir süre kremamsı bir kıvam alana kadar çırptım. Yumurtaları teker teker ekledim; bir yumurta karıştı diğerini sonra ekledim. Başka bir yerde kakao hariç kuru malzemenin tamamını eledim. Kakaoyu kaynar suyla pürüzsüz bir kıvam alana kadar karıştırdım. Kakao ve kuru malzemeyi dönüşümlü olarak ekledim hamura. Karışımı  önceden yağlayıp, tabanını yağlı kağıtla kapladığım yüksek bir kek kalıbına  döktüm ve yine önceden  180 C°’ye ısıttığım  fırında 45-50 dakika kadar pişirdim.

Üzerine 1 kutu krema, 2 paket bitter çikolata ve 1 dolu yemek kaşığı sıvı glikoz kullanarak yaptığım sosu döktüm. Sos klasik bir tarif aslında: kremayı  küçük bir sos kabında kenarlarında kabarcıklar oluşmaya başlayana kadar ısıttım. Altını söndürdükten sonra küçük parçalar halinde kırdığım çikolataları ekledim. 5-10 dakika kendi haline bırakıp sonra iyice karıştırdım. Çikolatalar tamamen eridi. 1 yemek kaşığı sıvı glikoz ekledim. Kekin üzerine ılıkken döktüm.

Tarifin olmazsa olmazları: Nestle kakao, iyi kalite bitter çikolata

Tarifin olmazsa oluru: sıvı glikoz. Ne faydası var ? Sos kekin üzerinde katılaştığında bile parlak kalıyor.

♥ ♥ ♥ ♥…………∞

ÇİKOLATA DENİZİ

Çikolata denizinde boğulmak gibi fantastik hayalleri olanlara birebir bir tarif…. Son günlerde Gianni Rodari’nin Düş Kurma Kuralları kitabını okuyorum. İçinde kendimi buldum. Benim gibi, hayallerinin peşine takılıp, o nereye giderse arkasından gidenler için güzel ipuçları var kitapta. Çocuklara iki kelime verip, bu iki kelimenin etrafında bir hikaye uydurmalarını istiyorlar. Eğlenceli ve şaşırtıcı hikayeler üretiyor çocuklar.  “Çikolata” ve “Deniz” benim hikâyemin kelimeleri oldu.

Çikolata denizinde boğulmaktan yola çıkıp bu keki yaptım. Açtım önüme sevdiğim keklerin tariflerini,biraz ondan biraz bundan; biraz limonlu kek, biraz Corinne’in keki, biraz şifon kek… 

Cesur olmak bazen çok işe yarıyor. :))) Bir misafirim gelecek olsaydı, bu denemeyi başka bir zamana ertelerdim. Sadece çocuklar için yola çıkınca her şey başka oldu. Korkularımı  üfleyiverdim  tezgâhtan, onun yerine tereyağını, yumurtaları koydum, duvarlara erimiş çikolatalar sıçradı, güneş ışınlarının büyülü sahnesinde havada  dans etti uçuşan un tanecikleri……

Çikolata denizinde boğuldum bu kekle:)) Hikâye hızla sona erdi  çünkü kek çabuk bitti.

Benim halim çocukluktan belliymiş aslında. Biz çocukken,  misafirler evin çocuklarına çikolata getirirlerdi. Ben o çikolataları yemez, fırsatını yakaladığım anda  kalorifer üzerinde eritir öyle yerdim.   

Annemin yılbaşında  aldığı tavşan çikolatalar, anneannemin beyaz çikolataları, babamın getirdiği file içindeki altın rengi para çikolatalar, bakkalda satılan Nestle’nin parmak çikolataları çikolata denizimi çocukluk yıllarımda doldurmaya başlayan damlalar…

Kim sevmez ki çikolatayı :)) Tarif çok yakında……

MISIR UNLU PEYNİRLİ KEK

Pınar’ın sevgili annesinin tarifi bu kek.  Mısır unuyla yapılan her şeyi seven ben, bu tarifi defterime yazdım.  Çok fazla kabarmayan ama inanılmaz lezzetli bir kek. Çayın yanında bir dilim beyaz peynirle hiç bıkmadan yiyebilirim bu keki.

Nasıl Yaptım? Bir su bardağı yoğurdu, derin bir karıştırma kabına koydum, üzerine 1 paket kabartma tozu ekledim ve karıştırdım. 4 yumurta ve 1 su bardağından iki parmak eksik rafine zeytin yağını ekleyip mikserle iyice çırptım. 1 kahve fincanı ince doğranmış dereotu, çatalla ezilmiş 150-200 gr beyaz peyniri  ve 1 çay kaşığı tuzu ekledim ve homojen bir karışım elde edene kadar karıştırdım.  En son 2 bardak mısır unu ve 1 bardak buğday ununu ekleyip son kez karıştırdım. Küçük, dikdörtgen bir kalıbı yağladım, tabanını pişirme kağıdıyla kapladım, hamuru boşalttıktan sonra üzerini düzeltip, elimle çırpılmış  yumurta sarısı sürdüm. 180°C’de 30-40 dakika kadar pişirdim. 

Tarifteki su bardağı,  portakal reçeli tarifinde resmi olan bardak. Elif’cim, balık kızartmalarında  kullanmak için satılan sapsarı renkteki unsu  mısır unu değil benim kullandığım.  Giresun’dan geliyor benim mısır unum :)))

Pınar’cım teşekkür ederim bu güzel tarif için. ♥ ♥ ♥ ♥………∞

Torcetti

Kuzey İtalya’dan çok eski,  geleneksel bir kurabiye Torcetti.  Toz şekerine batırılmış, terayağı kokan küçük halka kurabiyeler…

Ben çocukluktan kalma hamurla oynama merakımı bol bol tatmin ettim bu tarifle; halkalar yaptım, düğümler yaptım, örgülü küçük çörekler yaptım. Hepsi güzeldi.  Bu tarif bütün mayalı tarifler gibi aynı gün hatta mümkünse ılık yenmesi gereken tariflerden. Tereyağı kokusu ve maya tadı bir arada zaten güzel bir de şekerle tatlandırılınca çok lezzetli oldu. Ben yeni şeyler denemeyi seviyorum  onca kitap ve dergi yüzlerce tarif bazen sayfaları çevirirken “kim bilir ne lezzetler var şu tariflerin arasında keşfedilmeyi bekleyen” diyorum.

Malzemeler:

  • 1 1/2 kap un
  • 1/2 kap ılık su
  • 1/2 paket Dr. Oetker kuru maya
  • 90 gr oda sıcaklığında tereyağı
  • 1/4 kap toz şeker
  • 1 tutam tuz

Ilık suyla mayayı karıştırdım. Küçük bir balon çırpıcıyla maya eriyene kadar çırptım, kabarmasını beklemeden unu, şekeri ve tuzu ekledim. 10 dakikaya kadar yoğurdum desem yalan olur :))) attım Kitchen Aid’e 10 dakika…..    Top haline getirdiğim hamuru, tereyağıyla yağladığım derince bir kaba koydum, üzerini kapatıp 1 saat mayalanmasını bekledim.  Bir saatin sonunda tekrar Kitchen Aid’e koyup, dört eşit parçaya böldüğüm tereyağını birer birer ekledim hamur yoğrulurken. Sakın şaşırmayın önce hamur yağ ile karışmayı reddedip param parça ya da liğme liğme bir hal alıyor sonra toparlanıp pırıl pırıl görünen bir hamura dönüşüyor.   Hamuru tekrar derin kaba koyup, 1 saat daha mayalandırdıktan sonra hamurla oynama kısmına geçtim. Verdiğim ölçüler yarım ölçü, yaklaşık bir tepsi ancak çıkar Ben ilk denememde tam ölçü yaptım ve zamanım az olduğundan önce biraz küçük düğümler halkalar yaptım ama daha sonra resimdeki örgüleri yapıp sonlandırdım ama kesinlikle halkalar, düğümler daha güzeldi çünkü kıtır kıtır olmuştu. Bir çorba tabağına 3-4 kaşık toz şeker koydum. Şekillendirdiğim hamurları tabaktaki toz şekere iyice bulayıp dizdim tepsiye ve önceden ısıttığım 180°C’lik fırında pembeleşene kadar pişirdim.

♥ ♥ ♥ ♥……..∞

Mutfakta kullandığımız Ölçüler

İnternetten,  yabancı yayınlardan ve kitaplardan uyguladığımız tariflerde mutlaka kap (cup), tatlı kaşığı (teaspoon) ve yemek kaşığı (tablespoon) ölçekleri kullanılıyor. Tariflerde verilen miktarları doğru ölçmek çok önemli, zira başarısız denemelerin çoğu yapılan ölçüm hatalarının sonucudur. kap ölçüleri   farklı olabiliyor, örneğin sıvıların ölçümünde  kullandığım 1 kap ölçeği: 1 kap suyu 250 ml olarak ölçerken, bir diğeri 220 ml ölçebiliyor. Demek ki, evimizde 1 set kap ölçüsünden fazlası kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramıyor:)))

Genelde 1 kap 250 ml’dir .

Kuru Malzemeler için en uygun ölçüm, mutfak tartısıyla yapacağınız ağırlık ölçümüdür.  Mutfak tartınız yoksa ve kap ölçüsü kullanacaksanız,

miktarını ölçeceğiniz malzemenin cinsi önemlidir. Örneğin 1 kap toz şekeri genelde aynı miktardır. Söz konusu un olduğunda ise elenmiş 1 kap unla, elenmemiş 1 kap un arasında neredeyse 20-30 gr fark vardır.

 

Üstteki  resim, yemek kaşığı ölçümünü gösteriyor. Kap yada kaşık ölçüsü kullanırken resimde görüldüğü gibi spatula yada bıçak kullanılarak üzeri düzlenir. Standart ölçüm kaşıkları evimizde kullandığımız kaşıklarla aynı değildir. Örneğin teaspoon (çay kaşığı) tatlı kaşığı ölçülerine yakındır.

 

 


 

 

Mutfak tartısı ister analog ister dijital olsun özellikle kuru gıdaların tartımında hem daha doğru sonuç verir hem de daha hızlı ve kolaydır.


Un ve pudra şekeri           Toz şeker

Kap

Gram

Kap

Gram

1/8 kap

16 gr

2 Yk

25 gr

1/4 kap

32 gr

1/4 kap

50 gr

1/3 kap

43 gr

1/3 kap

67 gr

1/2 kap

64 gr

1/2 kap

100 gr

2/3 kap

85 gr

2/3 kap

134 gr

3/4 kap

96 gr

3/4 kap

150 gr

1 kap

128 gr

1 kap

201 gr

 

Kaşık

ml

3 tatlı kaşığı (tk)

1 yemek kaşığı (yk)

1 yk

15 ml

1 tk

5 ml

1/2 tk

2 ml

1/4 tk

1ml

 

3 tk

1 yk

14.3 gr

2 yk

1/8 kap

28.3 gr

4 yk

1/4 kap

56.7 gr

8 yk

1/2 kap

113.4 gr

Can’ın Doğum Günü

Dipfrize attığım hamurlara etiket yapıştırmalıyım :)) Can’ın sevdiği çikolatalı kurabiye hamuru diye çıkarttığım paket çikolatalı tarçınlı sevgililer günü kurabiyesi hamuru çıktı.

Kedi kalıpla kestik, Tichibo’dan aldığımız harf baskılarla Can’ın ismini yazdık, kürdanla kenarlarını süsledik ve pişirdik. Çok güzel görünüyorlardı. Can’ın annesinin düğününde yollarına döktüğümüz gülleri koyduğumuz sepete yıllar sonra Can’ın doğum günü kurabiyelerini Koyduk. Hatırası olan hiç bir şeyi atmamak, bütün anıları özenle biriktirmek……

♥ ♥ ♥ ♥…………∞

MİNİ ALMAN PASTASI

Alman Pastası en sevdiğim lezzetlerden birisi. Özellikle Dere Pastanesi’nin Alman pastası…..  Geçen seneden beri 2-3 deneme yaptım ama aradığım lezzeti bulamadım.  Alman Pastası kekten olmaz, mayalı ve kakulelidir orjinal Alman Pastası hoş acaba Almanlar ne diyordur bu pastaya ya da orjinal Alman Pastası ne derece doğru bir tanımlamadır?   Macar  piyano hocamız Yolanka’ya Macar Gulaşını ve Macar salamını sorduğumuzda cevapları bizi şaşırtmıştı ” Macar salamı diye bir şey yok, Macar Gulaşı diye bildiğiniz şey bizimkiyle uzaktan yakından alakası olmayan bir şey” demişti :)))

Alman Pastasıda tıpkı un kurabiyesinde olduğu gibi hemen hemen her ülkede değişik ama benzer versiyonları olan bir tat.

Bu sefer buldum! Hafta sonu 4-5 günlük kısa bir tatile çıkıyorum.  Dönüşte ilk işim tarifi uygulayıp sonucu yazmak olacak söz. Biliyorum benim bu tarifsiz resimlerimden şikâyetçi olanlar var ama unutmayın lâf  olsun sayfalar dolsun diye yazmıyorum tarifleri:-)) Bu arada kaşıktaki portakal reçeli;  sıkma portakalla yaptığım, çok uzun süre kaynattığım için reçelle  şekerleme arası bir şey olmasına rağmen daha çok sevilen reçelim. Ben her kış 7-8 yafa portakalın kabuğunu rendeleyip bir kavanoza doldurur, üzerini en az 2-3 parmak toz şekeri ile kapatır, bütün bir sene tatlılara pastalara kısaca ne zaman portakal lezzetine ihtiyaç duysam kullanırdım. Bu kış o kadar çok portakal reçeli yaptım ki diğerine gerek kalmadı.

♥ ♥ ♥ ♥……..

Sitede yayınlanan fotoğraf, metin ve tariflerin tüm hakkı elvanbasustaoglu.com'a aittir. İzin almaksızın kopyalanamaz ve kullanılamaz.