Benim Hayal Defterim

pesto

15 yıl önce, Napa Vadisinde bir şarap tadım evinin bahçesinde yediğimiz keyifli bir kır yemeğinde tanıştım pestoyla :)) Müthiş kuzenlerimden birisi, sevgili  Eser ağbim, sen öğretmiştin pestoyu bana. Fonda Emma Shapplin, ocak başında risotto pişirdiğin akşamı, wasabi katkısıyla hazırladığın yeşil patates püresi üzerindeki ızgara somonu, sabah kahvaltı için yaptığın ıspanaklı mantarlı omleti, o müthiş sofraları hiç unutmadım . O 10 günlük tatilde mutfak kültürüme inanılmaz katkıda bulunmuştun. Bana hediye ettiğin makarna makinası bile tek başına çok şey kattı mutfağıma..

O günden beri ne zaman bolca fesleğen geçse elime hemen pesto yapıp attım buzdolabına :))

2 demet fesleğen, 3-4 diş sarımsak, küçük bir çay bardağı kadar çam fıstığı ve yaklaşık yarım su bardağı zeytinyağı ve tuz kullandım. Aslında orjinal tarifte parmesan peyniride var ama baktım ki içinde parmesan olunca daha çabuk bozuluyor son yıllarda parmesansız yapıyorum. Fıstıkları teflon tavada hiç yağ koymadan sürekli karıştırarak kavurdum.  Fıstıklar ılınınca tüm malzemeyi blendırdan geçirdim. Kavanozlara böldüm. Yüzeyi havayla temas ettiğinde kararıyor, bunu önlemek için üstüne bir parmak kadar zeytinyağı döktüm.

Pestoyla neler yapıyorum? Kremalı, pestolu makarna Defne’nin en sevdiği makarna çeşidi.  Pestolu soğuk makarna salatası çok seviliyor. İkisininde üzerine mutlaka parmesan rendeliyorum. Sandviç yaparken özellikle ızgara tavuklu sandviçte, ekmeğin içine sürüyorum çok lezzetli oluyor. Salata soslarına ekliyorum.

Aslında Barilla’nın hazır pestosuda fena değil ama asla ev yapımı pesto kadar lezzetli olmaz.

♥ ♥ ♥ ♥………………….∞

Zucchini Fritters (Mücver)

 This is one of my all-time favorite recipe for zucchini fritters. Another tasty way to get kids to eat more veggies. These crunchy fritters can be served as a festive appetizer.

Ingredients

  • 3 medium sized zucchini, grated
  • 1/2 cup all-purpose flour
  • 3 medium eggs, lightly beaten
  • 1/4 teaspoon freshly ground  peper
  • 1 teaspoon salt
  • 200 gr feta cheese, crumbled
  • 1 cup of dill, finely chopped
  • 1/2 cup of parsley, finely chopped
  • 1 cup of fresh mint, chopped
  • 3-4 spring onions, thinly sliced
  • vegetable oil, for friying

1.Place the  grated zucchini in a strainer over a large bowl. Toss it with salt and set aside for 1 hour. Squeeze in a clean kitchen towel to extract excess moisture.

2.Transfer to a bowl. First stir in herbs, onions and feta cheese . Add eggs and flour to the vegetables and mixed until evenly combined.

3. Heat vegetable oil in a large heavy-bottomed frying pan over medium- high heat. Meanwhile, line a large plate with paper towel  to drain excess oil.

4. Carefully drop a heaped tablespoon of zucchini mixture in to pan; repeat, spacing fritters a few inches apart. Pat them down  so they become like a flat.

5. Fry until golden brown on both sides. With a slotted spoon tranfer patties to the plate.

6.Serve  cold or at room temperature with sour cream.

I’m watching my weight these days so I cook my share in a healthier way:

1.Heat heavy-bottomed nonstick small sauté pan over medium low heat

2. Add a tablespoon of olive oil in to the pan and allow to heat through

3.Add zucchini mixture and move the pan around to spread it out evenly

4.Cook the zucchini for about 4-5 minutes, until the bottom is golden brown

5.Using a spatula, ease around the edges

6. Turn and cook the other side

“İngilizce tarif yazmak nereden çıktı?” diye merak edebilirsiniz. Bize ait tarifler yayınlarken, hem İngilizce hem Türkçe olarak yazacağım bundan böyle.   ♥ ♥ ♥ ♥……..∞

Hollanda

Hollanda; 9/11 romanları diye adlandırılan,  11 Eylül romanlarından bir tanesi. İrlanda’da doğmuş, Hollanda’da büyümüş ve şimdi New York’ta yaşayan Joseph O’Neil’in yazdığı; 11 Eylül saldırısından sonra karısı ve oğlu İngiltere’ye dönen, kendisi New York ‘ta kalan Hollandalı bankacının gözünden New York’ta yaşayan özellikle kriket sporunun bir araya getirdiği göçmenlerin hayatının anlatıldığı ilginç bir kitap. Kitapta sürekli melek kanatlarıyla gezen enteresan bir Türk karekter bile var.

Kitap hakkında yapılan yorumlar şaşırtıcı derecede övgü dolu. Obama, “Şimdi Joseph O’Neil’in Hollanda kitabını okuyorum… Büyüleyici bir kitap muhteşem” demiş.

Observer, New York Times, USA Today, Washington Post yere göğe sığdıramamış kitabı.” Peki bizde neden bu kadar ses getirmedi?” diye sorar insan kitabı okumadan önce.

Okuyunca cevabı vermekte  zorlanmadım doğrusu. İyi bir çeviri değildi.  Gerçekten yoruldum okurken.  Yine de her kitap okunmaya değerdir. :))

Milkshake

   Geçen yaz limonata yazıydı, bu yaz milkshake yazı. Eronimo’mun en sevdiği içecek. Handan ablacım yıllar önce Amerika’daki Coffe and Ice cream dükkânında şeftalili milkshake yaparken seyretmiştim seni; dondurulmuş şeftaliler, dondurma….Tarifi yazmamıştım ama, nelerden ne kadar koyduğunu hatırlıyorum:))

   Resimlerdeki uzun milkshake bardaklarının iki tanesini doduracak kadar milkshake için; 1 kap çilek, 1/2 kap soğuk süt, 1 yemek kaşığı pudra şekeri ve iki kap dondurma kullandım. Aslında şekersizde yeterince tatlı oluyor. Blendır’a tüm malzemeyi attım ve pürüzsüz bir kıvam alana kadar çektim. Bardaklara boşattıktan sonra üzerine sprey krema sıktım.  Hepsi bu kadar.

Pınarcım,  Utkan çok sevecek, hem dondurma, hem de meyve…

çilek

Çilek baharının son günleri….Bu sene çilekle en çok çilekli milkshake yaptım. Çocuklar çok seviyorlar. Neredeyse 5-6 kilo çileği dipfrize attım; hem cheesecake sosu hem de milkshake yapmak için.

Resimlerdeki minik cam bardakları Zara Home’dan almıştım. Ölçülü yemeği sevenler için ideal bir boyutta.  Hani her şeyi tadında bırakmak iyidirya :)))

♥ ♥ ♥ ♥……..∞

Çilek joleli muhallebinin tarifini daha önce yazmıştım.

ENGİNAR

Baklalı enginar, benim en sevdiğim zeytinyağlı yemek. Annem öyle kararında pişirirki; tadı, tuzu, rengi bütünüyle, hem çok lezzetli, hem de nefis bir görüntüsü olur . Bu görüntü, daha doğrusu renk, bizim ailede biraz takıntılı bir hal almış:)) Rahmetli teyzem, fazla pişip rengi sararmış fasülyeyi ya da bezelyeyi sofraya koymazdı. Yeşilin tonu çok önemli:))) Bu durum bana da geçmiş, fazla pişmekten sarımsı yeşil olmuş brokoliye elimi uzatamam çok itici gelir bana. Yemek programlarında yaparlarya; kaynayan suya attıkları yeşil sebzeleri, bir iki kaynatıp buzlu suya atarlar pişme işlemi devam etmesin diye aynen öyle.  

  Enginar ve baklayı pişirirken yeşilin tonu meselesi her şeyden önemliydi benim için :)))

Babamın Bodrum pazarından alıp  getirdiği enginar ve baklalar, annemin nefis tarifiyle pişince harika bir akşam yemeği oldu.

10 tane enginar için, 2 büyük soğanı ince ince küp şeklinde doğradım. 1 kahve fincanı riviera zeytinyağıyla soğanları tranparan olana kadar iyice soteledim. Limonlu suda bekletip, sonrasında iyice yıkadığım enginarları çukur yüzeyleri tencerenin dibine bakacak şekilde sotelemiş soğanların üzerine  dizdim. 1 tatlı kaşığı toz şeker ve  1 çay kaşığı tuz serptim. Enginarları geçmeyecek kadar kaynar su ekledim ve orta hararetli ocakta yaklaşık 15-20 dakika pişirdim. Bu sürenin sonunda, enginarları çanak kısımları yukarı bakacak şekilde çevirdim içlerine taze baklaları doldurdum, tekrar kaynar su ekledim, baklaların üstüne yine 1 tatlı kaşığı toz şeker ve 1 çay kaşığı tuz serptim, bu defa kısık ateşte, baklalar sararmadan 15-20 dakika daha pişirdim.  Pişirme süresi enginara bağlı aslında,körpe ve fazla kılçıklı değilse daha kısa sürede pişiyor.  Enginarları servis tabağına aldıktan sonra üzerine 2-3 yemek kaşığı sızma zeytinyağı gezdirdim ve ince doğranmış dereotu ile süsledim.

Kızarmış bir dilim ekmek, beyaz güzel bir tabakta zeytinyağlı enginar, hatta haftasonuysa 1 kadeh buz gibi beyaz şarap…….♥ ♥ ♥ ♥

DİAMOND JUBİLEE (Elmas Yıldönümü)

Dün, bütün Birleşik Krallık’ta ve İngiliz Milletler Topluluğu’nda, İngiltere kraliçesi II.Elizabeth’in tahta çıkışının 60. yılı kutlandı. Milyonlarca insan, geleneksel öğle yemeğinde, konserlerde, Derby’de, meydanlarda, Thames Nehri kıyısında toplanıp, ” Diamond Jubilee”‘yi kutladı.

Kraliçe, kraliyet yatı  ‘Spirit of Chartwell”den Thames nehri kıyısında toplanmış halkı selamlıyor.

Yüzlerce tekne, kano, gemi geçit töreni yaptılar Thames’de.

Ben çok sevimli buluyorum, kraliçenin kıyafetlerini, şapkalarını. Kendi modasının stil ikonu :))

Derby, geçit alayları, konserler ve daha pek çok kutlama yapıldı ve yapılacak 2-5 haziran tarihleri arasında. Bütün İngiltere; beyaz, mavi ve kırmızıya büründü.

Kutlamalar sürerken, Cambridge Düşesi çıkageldi……

veee bütün gözler Kate’ çevrildi…

Elbisesi ne kadar zarif, aslında zayıflık en büyük şıklık. Elindeki şal; Old Buchanan, benim en sevdiğim İskoç deseni. Bu ekoselerin her biri bir Klan’a ait ve o Klan’in adıyla anılıyorlar.

Modern zamanın sindirellası, Cambridge Düşesi, Kate kutlamaların  ” Duchess in red”i

Modern peri masalının kahramanı 80’li ve 90’lı yıllarda Lady Diana Spencer’dı, 2000’lerin masal prensesi ise Kate Middleton olacak..

Fotoğraflar: Worldofwindsor,middletonlove ve a-royal-love-affair

 

Bu mutfaksa….

Joan Nemirow, British Museum ve Passage Verdeau müzelerinde sergilenen klasik mobilya koleksiyonlarından  esinlenerek, 18. ve 19. yüzyıl geleneksel mutfak dizayn konseptini yansıtan,  bu harika mutfağı yaratmış.

Aydınlatmalar 19. yüzyıl, mutfak masası meşe…

Ahşap yer döşemeler harika görünüyor. O kadar doğal ki ağacın budakları bile belli…

Kulplar; klasik victoria tarzı….

Çelik aksamlı, cam  tavan harika, askıda bakır tavalar;bir country mutfak klasiği

Klasik ve birazda modernin şahane bir füsyonu olmuş bu mutfak.

BAHÇEDE İLKBAHAR

 Doğanın parti zamanı ilkbahar…

Kuru dalları süsledi bahar; beyaz, pembe, sarı, yeşil….

 Partinin orkestrası kuşlar….

Börtü, böcek, çiçek ne kadar canlı varsa hepsi deli gibi çalışıyor. Parti hazırlığı:))

Hatta bazen o kadar abartıyorlar ki bu çalışma işini, ayak altında kimseyi istemiyorlar :)))  Koklatmadılar bana alıçları, ne zaman yanaşsam vızzzzzzz

Bir iki haftaya kalmaz, bu süslü püslü rengarenk  görüntüye harika kokular eşlik etmeye başlayacak.

Hanımelleri, iğde ağaçları, güller, zambaklar….

Süsleme işi tamam. Parfümlü kokular da yayılırsa etrafa artık parti başlayabilir :))

Davetliler bahçelerde yerlerini almaya başlarlar yavaş yavaş.

Partinin tadını en çok çocuklar çıkarır.

Resimlerdeki laleler,  komşumun bahçesinden.  Onlar Partinin  bir ay önceden dağıtılan davetiyeleriydi. Laleleri görünce hatırladık partinin başlamak üzere olduğunu.

ÇİLEKLİ TART

Yeni tarifler denemek, bazen bir kaç tariften yeni bir  tarif yaratmak çok keyifli. Fotoğraflarını çekmekse farklı bir dünyanın kapısını açtı bana;fark etmediğim detaylar, renkler…..Hayatın özü detaylarda saklıymış meğer.

Çilekli tartların fotoğraflarını çekerken harika iki yardımcım vardı. Defne styling işini yaparken :), Eren bir an önce yemek için, aç bir kedi gibi etrafta dolanıp durdu 🙂  O “hadi, hadi” dedikçe hızlandım ben.

Defterimde bir sürü tart hamuru tarifi var; aşağı yukarı hepsi birbirine benzese de, küçük değişiklikler bazen lezzeti çok etkiliyor.

Pastanelerde satılan petifür(petit four) pastaların alttaki hamur kısımları o kadar lezzetsiz ve sert oluyor ki, çocuklar meyvesini, kremasını yiyip, hamur  kısmını bırakıyorlar. Ben de bunu düşünüp olabilecek en lezzetli tart hamurunu yapayım dedim.

Sable hamuru yapmaya karar verdim; kıyır kıyır ağızda dağılan, tereyağı kokulu bir hamur. Evde her kes çok sevdi, ama ben, fazla yoğun buldum tadını. Altta sable hamuru, ortada vanilyalı krema, üstte müthiş aromalı bir çilek çok fazla oldu.

Daha hafif bir tat olmalıydı. Kısacası Amerika’yı yeniden keşfetmenin gereği yokmuş 🙂  Anemin tart hamuru tarifi: 125 gr tereyağı, 250 gr unu ve 70 gr pudra şekerini  robotta çekiyorum. Kırıntı görünümünde oluyor. 1 yumurta sarısı ve 2 yemek kaşığı buz gibi su ekleyip tekrar karıştırıyorum. Vanilya ekleyince daha lezzetli oluyor. Hamuru yassı bir yuvarlak yapıp, streç filme sarıyorum. Buz dolabında en az 30 dakika bekliyor. Kullanacağım zaman yine streç film üzerinde istediğim kalınlıkta açıp önceden yağladığım tart kalıbına yerleştiriyorum, kenar fazlalıklarını keserek alıyorum, kabarmasın diye hamurun 3-4 yerine çatal batırıyorum, 180 °C’de pembeleşene kadar pişiriyorum. Krema tarifine gelince, eski tariflerde var. Banoffe pay’ın kreması olur. “Vakit yok, kremayla uğraşamam” diyorsanız, hazır puding ya da créme olé   kullanabilirsiniz.Neden olmasın? Olur, ama  bir tek şartla, paketin arkasında yazan süt miktarını biraz azaltmalısınız, örneğin genelde 500 ml olan sütü, 400 ml olarak kullanırsanız daha koyu kıvamlı ve tart için daha uygun bir krema olur.

Çilekleri,  mümkün olduğunca aynı boyda olanlardan seçtim. Tart hamuru soğuduktan sonra ılık kremayı, tartın içini dolduracak kadar koydum, sonra çilekleri yerleştirdim, en son bir fırçayla çilekli jole sürdüm çileklerin üzerine. Çilekli joleyi paket üzerinde yazan tarife göre hazırladım, hafifçe ılındıktan sonra sürdüm. Yapar yapmaz sürmedim, çünkü ilk anlarda çok akışkan olduğundan akıp gidiyor çileklerin üzerinden. Jole, hem çileklerin pırıl pırıl görünmesini,  hem de kurumamasını sağlıyor.


Sitede yayınlanan fotoğraf, metin ve tariflerin tüm hakkı elvanbasustaoglu.com'a aittir. İzin almaksızın kopyalanamaz ve kullanılamaz.