Benim Hayal Defterim

PİKNİK

Güneşin ısıttığı, rüzgarın soğuk üflediği Mart günlerinden biriydi: güneşte yaz gölgede kış… Çocukluğumdan beri hiç unutmadığım bir Charles Dickens alıntısıdır yukardaki cümle. Mart ayında doğduğumdanmı severim bu ifadeyi bilmiyorum ama bu gün tam da bu tanımlamaya uyan bir gündü; güneşte bahar, gölgede kış. Yemyeşil bir parkta çimlerin üzerine yayılıp keyifli bir öğlen yemeği yedik eşimle:))     Pestolu makarna salatası, bebek enginar, zeytin ve kurutulmuş domateslerle yapılmış balsamik ve zeytinyağıyla tatlandırılmış akdenizli bir meze, dilimlenmiş emmental,  soğuk chardonnay, muz ve vanilyalı çikolatalı mus………..

Pestolu makarna salatasının üzerinde kavrulmuş çam fıstıkları, çeri domates ve traşlanmış parmesan vardı.

Bu karışımın yanında kızarmış ekmek olsaydı müthiş olurdu dedim :)) tatlılar hiç fena değildi..   Güneşli bir bahar ünü çimlerin üzerine oturduk keyif yaptık. Sadece şarabımız peynir ve ekmek bile güzel giderdi. Bir marketten alınmış bir iki çeşit salata, peynir keyifli bir ortamda nasıl da lezzetli oluyor.

Defnecim, Erenim çok seviyorum sizi ♥ ♥ ♥ ♥……..∞

HAYAL BU YA…. SEVGİLİLER GÜNÜ TATİLİ:))

Hayal bu ya… sevgililer günü tatil planım.

İlki Cenevre’de

Cenevre; Arapların istilasına uğramış, her yerde aynı dayanılmaz  ağır  parfüm kokusu, kalabalık  ve sıcak bir Ağustos gününde, bir an önce kaçmak istediğimiz bir İsviçre şehri  olarak kaldı aklımda ne yazık :(( Buna şaşmamak gerek ziraa en pahalı 10 şehirden birisi. Bizim şansımız Arapların para harcamaya geldikleri sırada biz de oradaydık, sadece gezmek için:))

 Cenevre Four Seasons Hotel Des Bergues…. Sevgililer günü planınımızın ilk seçeneği.

mavi odamı olsun yoksa,

ne kadar romantik bir oda.. Ben bu odayı seçtim.

Mis kokulu çiçekler ve bavullar odaya taşındı:)))

Leman gölüne bakıyor bu oda.

Yemeği odada mı yoksa….

otelin restoranındamı yesek?

Şömine ve siyah beyaz Casablanka; İngrid Bergman, Humphrey Bogart….gelmiş geçmiş en iyi aşk filmlerinden birisi.

………..

Sabah keyifli bir kahvaltı ve tatil biter:((

Bu olmaz daha mütevazı bir tatil programı alalım diyenlere başka bir seçeneğim var.

Fransa Courchevel’de minyatür Chalet tatili. Üstelik  kayak tutkunları için şahane bir tatil olur.

Marcel Marlier’in resimlediği  Ayşegül kitaplarından bir sayfa sanki..

Sıcacık, samimi bir aile tatili….

Çok çok farklı bir tatil. Lüks bir otelde kalmaktan daha maceralı.

  Böyle bir chalet kiralayıp tatil yapmak, Türkiye’de aynı şartlarda tatil yapmaktan daha ucuz.

Neyse hayali tatilleri bir kenara bırakıp gerçek sevgililer günü planıma dönüyorum. Evimizin yemek odasında dört kişilik şahane bir akşam yemeği :)))) Mönüye karar vermedim henüz ama mutlaka fotoğrafını çekeceğim üç sevgilimle yiyeceğim sevgililer günü yemeğinin ♥ ♥  ♥  ♥  ……∞

 Fotoğraflar: Art & dDecoration

Bozcaada

Limana ayak basar basmaz hemen sağda mavi beyaz çizgili minderleri, mavi sandalyeleriyle,   Kaan bey  ve  Gülcan hanımın işlettiği ismi olmayan kafede, Gülcan hanımın lezzetleri, Kaan beyin hoş sohpetiyle tadı damağımızda,  anısı hatıralarımızda kalan , harika bir kahvaltıyla başladık  Bozcaada keyfimize.    Onlar çoktan bir Bozcaada klasiği olmuşlar bile.

Bozcaada esintili güzel havası, tarihi evleri, salkım salkım çiçekleriyle  öyle cana yakın, öyle sevimli ki daha ilk dakikalarda tavlayıveriyor insanı:))  

Bozcaada mezeleri, Çiçek pastanesi, cincik boncukçular, renkli kapılar, akşam sefaları, limanın sağındaki mavi beyaz kafe, çini narlar, Ayazma plajı, Sakızlı Türk kahvesi, sakızlı bademli un kurabiyesi, domates reçeli, Bozcaada üzümü, Talay şarapları …

Fotoğraflar anlatacak Bozcada’nın güzelliğini…


 

 

 

new orleans


New Orleans… 15 yıl önce balayı yaptığım otelde bu kez çocuklarımla bal gibi bir beş gün geçirdim. Ne kadar çabuk geçmiş yıllar. O kadar dün gibiydi ki anılar şaşırdım. Mississipi nehrinde gezerken 15 yıl önce nehir kenarında oturup hayatımda ilk kez bu kadar uzun ayrıldığım aileme mektup yazdığım bankı gördüm. Bu kez  uzaktan baktım  özlem dolu kıza  yanımda sevdiklerim…
Her yerde müzik… hava alanının adı Louis Armstrong daha sı varmı? Sokaklarda step dansı yapan zenci çocuklar. Bourbon street. Sabaha kadar uyumayan insanlar ve hiç susmayan müzik. Tatil şehri New Orleans. Sıcak havası, sabaha kadar süren eğlence, mor yeşil Mardi Gras kolyeleri,gecenin kokusunu silmek için erkenden yıkadıkları sokaklardaki limonlu ağır koku ve rutubetli sessiz sabahlar… Katrina kasırgasının izleri kalmamış gibi sadece nehir kenarında bir iki yıkıntı gördüm. Özellikle New Orleans’ın kalbi French Quarter 300 yıla yakın tarihini hâlâ dantel balkonlarında yaşatıyor.

New Orleans seyahati Cafe Du Monde ‘a uğrayıp cafe au lait içip benye(beignet) yemezseniz asla tam olmaz. French Market’de 1862 de kurulmuş  Cafe Du Monde. New Orleans’ın ın en eski kahve dükkanı. Cafe au lait ve benyesi (beignet) çok meşhur.

Benye…. her gün bıkmadan bir tabak yerim. Bir kolaylık yapmışlar benye sevenlere, büyük alış veriş merkezlerinin içine de küçük birer Cafe Du Monde açmışlar. Ehh durum böyle olunca her fırsatta benye yemek kaçınılmaz oluyor. Ben de aynen böyle yaptım.  Tadı damağımda bu kadar tazeyken bu hafta sonu bizim mutfaktan benye çıkar:)) New Orleans tatili benim için gastronomik bir tatil oldu.

Bol ödüllü meşhur İtalyan şef Duke LoCicero’nun restoranı Cafe Giovanni’de iki soprano ve bir tenor’un seslendirdiği Napoliten şarkılar eşliğinde güzel bir akşam yemeği, tadı hatıralarıma kazınan kızarmış yeşil domatesler, gümüş bir şamdanda tüten mumları üfleyerek kutladığımız 15. evlilik yıldönümümüz, şefin hazırladığı ve tabağının kenarlarında Happy Anniversary yazan muhteşem tatlı, bir Bulgar Türkü olan güzel soprano, keyifle dinlediğim My Way ve bir de o gün bu gündür dilimden düşmeyen Santa Lucia.( Kışın Frank Sinatra’nın biyografisini – His way- okumuştum. Bir dönem kitabı niteliğindeydi aslında, benim çok hoşuma giden 50’li yıllar)

Son gece Bourbone House Seafood’da veda ettik New Orleans’a.


Bourbone House Seafood Amerika’nın en iyi ilk 10 Deniz ürünleri restorantları sıralamasında ilk beşe girmiş aslında bir istiridye bar insanlar buraya daha çok çiğ istiridye yemek için geliyorlar.   

Tabii ki ben pişmişini yedim. Creme Brulee’si muhteşemdi.

Yorucu olacağını düşündüğüm bu kısa tatil hepimize iyi geldi. Eren Mardi Gras’dan kalan ışıltılı boncuk kolyeleri hiç düşürmedi elinden hele kolyelerin ne işe yaradığını öğrenince daha da eğlendi.

Şu tatiller ne unutulmaz anılar yaratır. Geride bıraktığımız günlerin ışığı hiç sönmez bu anılar yüzünden.  En sevdiğim söz “Taşınırken kitaplarımız, ölürken seyahat anılarımız olmalı bol bol”

Chicago

Aylar öncesinden başladık çalışmaya. Hangi otelde kalacağız, nerelere gideceğiz, hatta nerelerde yiyeceğiz. Mapquest işleri inanılmaz bir şekilde kolaylaştırıyor. Detaylı adres, mesafeler ( km ve saat olarak) hepsini mapquest’ten öğrendik hatta print aldık. Otel rezervasyonunu ve ödemeyi aylar öncesinden yaptırınca fiatlar çok daha uygun oluyor. Kısaca geziyi ince ince planladık.

Chicago için  en doğru olanı downtown’da kalmaktı. Bizde öyle yaptık hemen hemen her yere yürüyerek gidip geldik.

4 Temmuz kutlamaları sırasında orada olmak değişik bir deneyim oldu binlerce insan Michigan gölü kıyısına akın etti havai fişek gösterilerini izlemek için tabii bizde:))

Çılgınlarım çok eğlendiler.

 

 

 

 

 

 

Blues'un kralı

Kingston Mines’a gittik blues ve jazz dinledik çok keyifli bir akşamdı. Lindsay Alexander’dan blues dinlemek…

Bahai’lerin Wilmette’deki merkezlerine gittik. Ailemizde Bahai dinine mensup sevdiklerimiz olması bizi oralara götürdü. Öğrenmeye, anlamaya çalıştık.

Sitede yayınlanan fotoğraf, metin ve tariflerin tüm hakkı elvanbasustaoglu.com'a aittir. İzin almaksızın kopyalanamaz ve kullanılamaz.