Çilek baharı artık erken geliyor. Bol bol çilekli tarifler yapıyoruz:)) Pudra şekerli, kremalı çilekle başladık, çilekli trayfıl, çilekli jole, çilekli tart….
Çilekli bir pastayla veda edeceğiz çilek baharına.
Dün, bugün, yarın....
Çilek baharı artık erken geliyor. Bol bol çilekli tarifler yapıyoruz:)) Pudra şekerli, kremalı çilekle başladık, çilekli trayfıl, çilekli jole, çilekli tart….
Çilekli bir pastayla veda edeceğiz çilek baharına.
Annem, onun için hazırladığım anneler günü mektuplarını, kartlarını hâlâ saklıyor. Asimetrik bir vazoda pastel boyayla boyanmış çiçekler, yamuk yumuk harflerle yazılmış sevgi sözcükleri….. Sevginin en saf, en temiz hali. Dünyaları alabilmeyi isterdim anneme, günler öncesinden düşerdim derdine; illâ kendim seçeceğim, günlerce yolumun üzerindeki bir kaç vitrinin camına burnumu dayayıp hayal kuracağım, iyice düşünüp biriktirdiğim paramla en güzel, en değerli hediyeyi alacağım anneme. Baba bankamız her zaman geri ödemesiz, koşulsuz kredi vermeye hazır olsa da hiç değilse küçük bir hediyeyi kendi harçlıklarımla almak mutlu ederdi beni.
Bizler şanslı çocuklardık. Evin kapısını bir anahtarla açarak girmedim eve hiç, her okul dönüşünde annem açtı kapıyı. Her kapı açıldığında mis gibi kokular karşıladı beni. Beyaz örtülü sofralarında büyüdüm annemin. Misafirler gittikten sonra yeni yıkadığı kadehlerin kenarına parmaklarımızı gezdirerek yaptığımız müziğin tınısında geçti çocukluğum; hâlâ bir kadehin kenarından o ses nasıl çıkar şaşarım, bayılırım o sese.
“Başarısızlık ve felaketlere karşın, hayata karşı güvenlerini sonuna kadar saklayabilen iyimser insanlar, daha çok, iyi bir anne tarafından büyütülmüş olanlardır.”
Hayatta kimseye ders vermeye ya da kimseyi terbiye etmeye kalkıştığını görmediğim, benim dünyamın Dale Carnegie’i annem, kendisiyle, hayatla, dünyayla barışık annem, mutlu olmanın yolunun bir başkasını mutlu etmekten geçtiğine yürekten inanan annem, hiç kalp kırmadan ama hep kırık bir kalple yaşayan annem, hâlâ minicik tırnaklarımı, incecik saç tellerimi, ilk sözcüklerimi, minicik pabuçlarımı, renkli bir kutuda, çocukluğumu saklayan annem , çocuklarına, torunlarına yazdığı aşk mektuplarını “seni çok seviyorum sokağı, Birtanemsin apartmanı, 1 numarasın” adresine gönderen romantik annem. :))
Sevdiğim bir şarkının sözlerindeki gibi “olduğum kişi için sana teşekkür ederim annecim,
olmadıklarım için de teşekkür ederim.
Anneler günün kutlu olsun annecim.
İl Divo, Mama
“Bu gün hiç keyfim yok, hava kapalı, canım hiç bir şey yapmak istemiyor. ” dediğiniz bir günde, mutlaka okuyun bu kitabı. Bazen insan, bir şeyler öğrenmekten çok, bir gülümseme, anlık bir mutluluk bulmak ister bir kitabın satırlarında….Böyle zamanlarda ne iyi gelir sonu mutlu biten romantik bir hikaye. Kitapları, şahane bir sofrada olması gereken yemeklere benzetiyorum. Çocuklar gülüyorlar bu benzetmeye. Her şeyden biraz olmalı bir sofrada, ancak böyle olursa yemek zevkli oluyor. Hayallerimin Arka Bahçesi nefis bir yemek sonrası tatlısı gibi :))) Tadı damağınızdan uzun süre gitmeyecek……
Yiğit, Amerika’da yapılan “Top Chef: Just Dessert” yarışmasının birincisi olunca San Francisco belediye başkanı Gavin Newsom 17 Kasım’ı “Yigit Pura Day” ilan etmişti. İşte o bildiri…
Bizim ailenin erkekleri harika yemekler yapar :)) Ama öyle sıradan yemekler değil, olağan üstü bir görsellik eşliğinde sunulan müthiş yemekler. Yiğit hepsini geçti, bu işi meslek edindi.
Ben de onunla gurur duyuyorum. Hatta “genlerrr” deyip biraz havaya da giriyorum doğrusu:))
Çok seveceksiniz Çikolata Denizini çok… Hele ılıkken yerseniz denizden çıkmayı hiç istemeyeceksiniz :))))
Malzemeler:
Nasıl yaptım? yağ ve şekeri uzunca bir süre kremamsı bir kıvam alana kadar çırptım. Yumurtaları teker teker ekledim; bir yumurta karıştı diğerini sonra ekledim. Başka bir yerde kakao hariç kuru malzemenin tamamını eledim. Kakaoyu kaynar suyla pürüzsüz bir kıvam alana kadar karıştırdım. Kakao ve kuru malzemeyi dönüşümlü olarak ekledim hamura. Karışımı önceden yağlayıp, tabanını yağlı kağıtla kapladığım yüksek bir kek kalıbına döktüm ve yine önceden 180 C°’ye ısıttığım fırında 45-50 dakika kadar pişirdim.
Üzerine 1 kutu krema, 2 paket bitter çikolata ve 1 dolu yemek kaşığı sıvı glikoz kullanarak yaptığım sosu döktüm. Sos klasik bir tarif aslında: kremayı küçük bir sos kabında kenarlarında kabarcıklar oluşmaya başlayana kadar ısıttım. Altını söndürdükten sonra küçük parçalar halinde kırdığım çikolataları ekledim. 5-10 dakika kendi haline bırakıp sonra iyice karıştırdım. Çikolatalar tamamen eridi. 1 yemek kaşığı sıvı glikoz ekledim. Kekin üzerine ılıkken döktüm.
Tarifin olmazsa olmazları: Nestle kakao, iyi kalite bitter çikolata
Tarifin olmazsa oluru: sıvı glikoz. Ne faydası var ? Sos kekin üzerinde katılaştığında bile parlak kalıyor.
♥ ♥ ♥ ♥…………∞
Çikolata denizinde boğulmak gibi fantastik hayalleri olanlara birebir bir tarif…. Son günlerde Gianni Rodari’nin Düş Kurma Kuralları kitabını okuyorum. İçinde kendimi buldum. Benim gibi, hayallerinin peşine takılıp, o nereye giderse arkasından gidenler için güzel ipuçları var kitapta. Çocuklara iki kelime verip, bu iki kelimenin etrafında bir hikaye uydurmalarını istiyorlar. Eğlenceli ve şaşırtıcı hikayeler üretiyor çocuklar. “Çikolata” ve “Deniz” benim hikâyemin kelimeleri oldu.
Çikolata denizinde boğulmaktan yola çıkıp bu keki yaptım. Açtım önüme sevdiğim keklerin tariflerini,biraz ondan biraz bundan; biraz limonlu kek, biraz Corinne’in keki, biraz şifon kek…
Cesur olmak bazen çok işe yarıyor. :))) Bir misafirim gelecek olsaydı, bu denemeyi başka bir zamana ertelerdim. Sadece çocuklar için yola çıkınca her şey başka oldu. Korkularımı üfleyiverdim tezgâhtan, onun yerine tereyağını, yumurtaları koydum, duvarlara erimiş çikolatalar sıçradı, güneş ışınlarının büyülü sahnesinde havada dans etti uçuşan un tanecikleri……
Çikolata denizinde boğuldum bu kekle:)) Hikâye hızla sona erdi çünkü kek çabuk bitti.
Benim halim çocukluktan belliymiş aslında. Biz çocukken, misafirler evin çocuklarına çikolata getirirlerdi. Ben o çikolataları yemez, fırsatını yakaladığım anda kalorifer üzerinde eritir öyle yerdim.
Annemin yılbaşında aldığı tavşan çikolatalar, anneannemin beyaz çikolataları, babamın getirdiği file içindeki altın rengi para çikolatalar, bakkalda satılan Nestle’nin parmak çikolataları çikolata denizimi çocukluk yıllarımda doldurmaya başlayan damlalar…
Kim sevmez ki çikolatayı :)) Tarif çok yakında……
Pınar’ın sevgili annesinin tarifi bu kek. Mısır unuyla yapılan her şeyi seven ben, bu tarifi defterime yazdım. Çok fazla kabarmayan ama inanılmaz lezzetli bir kek. Çayın yanında bir dilim beyaz peynirle hiç bıkmadan yiyebilirim bu keki.
Nasıl Yaptım? Bir su bardağı yoğurdu, derin bir karıştırma kabına koydum, üzerine 1 paket kabartma tozu ekledim ve karıştırdım. 4 yumurta ve 1 su bardağından iki parmak eksik rafine zeytin yağını ekleyip mikserle iyice çırptım. 1 kahve fincanı ince doğranmış dereotu, çatalla ezilmiş 150-200 gr beyaz peyniri ve 1 çay kaşığı tuzu ekledim ve homojen bir karışım elde edene kadar karıştırdım. En son 2 bardak mısır unu ve 1 bardak buğday ununu ekleyip son kez karıştırdım. Küçük, dikdörtgen bir kalıbı yağladım, tabanını pişirme kağıdıyla kapladım, hamuru boşalttıktan sonra üzerini düzeltip, elimle çırpılmış yumurta sarısı sürdüm. 180°C’de 30-40 dakika kadar pişirdim.
Tarifteki su bardağı, portakal reçeli tarifinde resmi olan bardak. Elif’cim, balık kızartmalarında kullanmak için satılan sapsarı renkteki unsu mısır unu değil benim kullandığım. Giresun’dan geliyor benim mısır unum :)))
Pınar’cım teşekkür ederim bu güzel tarif için. ♥ ♥ ♥ ♥………∞
Amerikan jigolo, Pretty Woman’ın Edward Lewis’i ama en önemlisi Dalai Lama’dan sonra dünyanın en tanınmış ikinci budisti Richard Gere’nin New York Bedford’daki romantik oteli Bedford Post Inn. 18. yüzyıldan kalma bir ev ve ambarı lüks otel, bistro, restorant ve yoga loft’a çevirmiş Richard Gere ve eşi Carey lowell.
Gitmesekte…. kalmasakta….. görmek bile zenginleştiriyor insanın ruhunu :)))
Kuzey İtalya’dan çok eski, geleneksel bir kurabiye Torcetti. Toz şekerine batırılmış, terayağı kokan küçük halka kurabiyeler…
Ben çocukluktan kalma hamurla oynama merakımı bol bol tatmin ettim bu tarifle; halkalar yaptım, düğümler yaptım, örgülü küçük çörekler yaptım. Hepsi güzeldi. Bu tarif bütün mayalı tarifler gibi aynı gün hatta mümkünse ılık yenmesi gereken tariflerden. Tereyağı kokusu ve maya tadı bir arada zaten güzel bir de şekerle tatlandırılınca çok lezzetli oldu. Ben yeni şeyler denemeyi seviyorum onca kitap ve dergi yüzlerce tarif bazen sayfaları çevirirken “kim bilir ne lezzetler var şu tariflerin arasında keşfedilmeyi bekleyen” diyorum.
Malzemeler:
Ilık suyla mayayı karıştırdım. Küçük bir balon çırpıcıyla maya eriyene kadar çırptım, kabarmasını beklemeden unu, şekeri ve tuzu ekledim. 10 dakikaya kadar yoğurdum desem yalan olur :))) attım Kitchen Aid’e 10 dakika….. Top haline getirdiğim hamuru, tereyağıyla yağladığım derince bir kaba koydum, üzerini kapatıp 1 saat mayalanmasını bekledim. Bir saatin sonunda tekrar Kitchen Aid’e koyup, dört eşit parçaya böldüğüm tereyağını birer birer ekledim hamur yoğrulurken. Sakın şaşırmayın önce hamur yağ ile karışmayı reddedip param parça ya da liğme liğme bir hal alıyor sonra toparlanıp pırıl pırıl görünen bir hamura dönüşüyor. Hamuru tekrar derin kaba koyup, 1 saat daha mayalandırdıktan sonra hamurla oynama kısmına geçtim. Verdiğim ölçüler yarım ölçü, yaklaşık bir tepsi ancak çıkar Ben ilk denememde tam ölçü yaptım ve zamanım az olduğundan önce biraz küçük düğümler halkalar yaptım ama daha sonra resimdeki örgüleri yapıp sonlandırdım ama kesinlikle halkalar, düğümler daha güzeldi çünkü kıtır kıtır olmuştu. Bir çorba tabağına 3-4 kaşık toz şeker koydum. Şekillendirdiğim hamurları tabaktaki toz şekere iyice bulayıp dizdim tepsiye ve önceden ısıttığım 180°C’lik fırında pembeleşene kadar pişirdim.
♥ ♥ ♥ ♥……..∞
İnternetten, yabancı yayınlardan ve kitaplardan uyguladığımız tariflerde mutlaka kap (cup), tatlı kaşığı (teaspoon) ve yemek kaşığı (tablespoon) ölçekleri kullanılıyor. Tariflerde verilen miktarları doğru ölçmek çok önemli, zira başarısız denemelerin çoğu yapılan ölçüm hatalarının sonucudur. kap ölçüleri farklı olabiliyor, örneğin sıvıların ölçümünde kullandığım 1 kap ölçeği: 1 kap suyu 250 ml olarak ölçerken, bir diğeri 220 ml ölçebiliyor. Demek ki, evimizde 1 set kap ölçüsünden fazlası kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramıyor:)))
Genelde 1 kap 250 ml’dir .
Kuru Malzemeler için en uygun ölçüm, mutfak tartısıyla yapacağınız ağırlık ölçümüdür. Mutfak tartınız yoksa ve kap ölçüsü kullanacaksanız,
miktarını ölçeceğiniz malzemenin cinsi önemlidir. Örneğin 1 kap toz şekeri genelde aynı miktardır. Söz konusu un olduğunda ise elenmiş 1 kap unla, elenmemiş 1 kap un arasında neredeyse 20-30 gr fark vardır.
Üstteki resim, yemek kaşığı ölçümünü gösteriyor. Kap yada kaşık ölçüsü kullanırken resimde görüldüğü gibi spatula yada bıçak kullanılarak üzeri düzlenir. Standart ölçüm kaşıkları evimizde kullandığımız kaşıklarla aynı değildir. Örneğin teaspoon (çay kaşığı) tatlı kaşığı ölçülerine yakındır.
Mutfak tartısı ister analog ister dijital olsun özellikle kuru gıdaların tartımında hem daha doğru sonuç verir hem de daha hızlı ve kolaydır.
Un ve pudra şekeri Toz şeker
Kap |
Gram |
Kap |
Gram |
1/8 kap |
16 gr |
2 Yk |
25 gr |
1/4 kap |
32 gr |
1/4 kap |
50 gr |
1/3 kap |
43 gr |
1/3 kap |
67 gr |
1/2 kap |
64 gr |
1/2 kap |
100 gr |
2/3 kap |
85 gr |
2/3 kap |
134 gr |
3/4 kap |
96 gr |
3/4 kap |
150 gr |
1 kap |
128 gr |
1 kap |
201 gr |
Kaşık |
ml |
3 tatlı kaşığı (tk) |
1 yemek kaşığı (yk) |
1 yk |
15 ml |
1 tk |
5 ml |
1/2 tk |
2 ml |
1/4 tk |
1ml |
3 tk |
1 yk |
14.3 gr |
2 yk |
1/8 kap |
28.3 gr |
4 yk |
1/4 kap |
56.7 gr |
8 yk |
1/2 kap |
113.4 gr |
M | T | W | T | F | S | S |
---|---|---|---|---|---|---|
« Jan | ||||||
1 | ||||||
2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 |
9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 |
16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 |
23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 |
30 | 31 |