Ölümsüz aşkın simgesi laleler…..
Benim için anlamı, unutulmaz bir çocukluk rüyası.
Teşekkür ederim.
Dün, bugün, yarın....
Elmalı kekle bitmeyen dansım :)) Hepsi hemen hemen birbirinin aynıda olsa her farklı tarif mutlaka denenir bizim mutfakta. Bu sefer bir Good House Keeping tarifini aldım biraz değiştirdim sonuç harika oldu :))
Malzemeler:
Kek,
Toffee sos,
Elmaları soydum, küçük küçük doğradım. Kuru malzemenin tamamını elekten geçirdim. Derin bir kapta yumurta, şeker, vanilya ve yağı açık renk ve kıvamlı bir hale gelene kadar yaklaşık 4-5 dakika çırptım. Mikserin hızını düşürüp kuru malzemeyi 2-3 seferde yumurtalı karışıma ekledim. İyice karıştıktan sonra elma ve cevizleri ilave ettim, karıştırdım. Hamuru, önceden yağlayıp, tabanını yağlı kağıtla kapladığım ortası delik yüksekçe bir kek kalıbına boşalttım. 180°C’lik fırında 45-50 dakika pişirdim.
Toffee sosu hazırlamak çok kolay. Malzemenin tamamını derin bir sos kabında, sürekli karıştırarak 2-3 dakika kaynattım. Kek soğuduktan ve servis tabağına alındıktan sonra sosu üzerine henüz sıcakken gezdirdim. Bizim mutfak bir pastane mutfağı gibi sürekli üretimde olduğundanmıdır bilmem çocuklar çok seçici oldular, kolay kolay beğenmiyorlar her şeyi. Elmalı kek en son dilimine kadar tükendi :)))
Sevgililer günü yaklaştıkça çocuklar heycanlanıyorlar. “Nasıl kutlayacağız, birbirimize ne hediye alacağız?” Bir yandan “Sıradan bir gün kutlamaya ne gerek var ?” diyorum, bir yandanda “Çocuklar alışsınlar, böyle şeyleri bilerek büyüsünler” diyorum.
Bana kapılar açan, zarif oğlum, bir gün aşık olacağı genç kızın romantik hayallerini duyarsız halleriyle yok etmesin. Dün okuldan elinde yine 16 kat dürülmüş bir kağıtla geldi. ” Senin için yazdım, aç hadi” dedi. Evin her yerine astığım “Annecim seni çok seviyorum” yazılarından birisi sandım ama değildi. Bir sevgililer günü şiiriydi. “Aşkın dokunduğu her insan şair olur” Benim oğlum şimdilik anne sevgisiyle şair :))
Şiirin son dizesinde ” Güzelce kutlayalım sevgililer günümüzü” yazıyordu. “Tamam” dedim. Güzelce kutlayalım. Bu senenin menüsü geçen seneki kadar romantik olmayacak gibi görünüyor. Ne istiyorsunuz sorusuna cevap hep bir ağızdan lazanya oldu. Bari yanına romantik bir tatlı yapayım, meselâ çilekli panna cotta..
Resimlere gelince, sevgililer günü için ne yapsam diye düşünürken iş arkadaşlarımdan birisi sevgili Meryem’in “çikolata yapsanıza” önerisi sonucu çıktı bu güzel çikolatalar. Sevgililer Günü’nde kar deseni ne alâka diye sorarsanız. Cevabım kısa ve öz olur ” elimde bu vardı” :))
Beyaz çikolataları Maria’nın banyosunda :))) erittim. İçine tarçın aroması ve az miktarda kırmızı boya kattım pembe renge dönüşen tarçın kokulu çikolatayı kalıba sıktım. Çubukları yerleştirdim. Aynı şekilde bitter çikolatayı da eritip kalıbın tamamını doldurdum. Donduktan sonra çıkardım kalıptan. İşlem son derece basit ama görüntü böyle güzel oldu.
Bir haftadır Vertigo yüzünden sürekli dönen bir dünyada ayakta durmaya çalışırken, çikolata kokusu sarmış güneşli bir mutfakta zaman geçirmek iyi geldi bana :)))
Sevgi hiç eksik olmasın hayatımızdan…… ♥ ♥ ♥ ♥
Derya, genç kızlık anılarımın en unutulmaz ismi ….. Aramıza yıllar, uzun mesafeler girmesine rağmen halâ yaptığı her güzel şeyle gurur duyduğum, kız kardeşim ♥
Benim zevkli yetenekli Derya’m, eski bir evden harika bir yuva yarattı. Bir kaç bölüm halinde evinde yarattığı güzelliği paylaşacağım.
Aylar harcadı bu eski evden yepyeni bir ev yaratmak için. Düşündüm de, aslına uygun olarak evi yeniden inşa etti desem daha doğru olur.
Evin hem dekoratörü, hem de ağır işçisi oldu.
Ben, sonucun böylesine güzel ve zevkli olacağından zaten emindim. Sırf bu yüzden aylardır didikledim Derya’yı “hadi bitir artık, hadi resimleri gönder”.
Yer karoları ve ortadaki mozaik madalyon Manisa’dan. Duvarda asılı “Keman Çalan Kadın” Adnan Turani
Süpürgelikler, duvar rengi, aksesuarlar….. Detaylar harika bir bütün yaratmış.
Ahşap Mansard ayna, dekoratör David Thompson tarafından 19.yüzyıl sonlarına ait pencere mimarisinden esinlenerek üretilmiş. Rustik Corbel konsol ve ayna Restoration Hardware’den alınmış. Michelangelo’nun ünlü Davut Heykeli’nin orjinali Floransa’da Derya Davut’un büstünü koymuş konsolun üstüne :)) Finial’lerle birlikte yaratmak istediği görüntüyü kuvvetle vurgulamış.
Gül ağacından yapılma iki Colonial sandalye yeniden döşenmiş. 19. yüzyıl rustik demir ve kristal Rococo avize, Viktoryen İngiliz avizelerin zengin görünüşünden esinlenerek yapılmış. Restoration Hardware.
Gelecek hafta salon ve mutfak….