– Anne senin bir hayalin var mı?
– Evet var senin büyüdüğünü görmek.
– Ama anneeee bu bir hayal değil ki başka bir hayalin olsun.
– Peki senin bir hayalin varmı?
– Evet var. Bahçeli bir evimiz olsun, bulutlarımız olsun, pırıl pırıl bir güneşimiz olsun, gelince evimizi toplayalım her taraf pırıl pırıl olsun.
4 yıl önce Eren’in hayali bahçeli bir evdi. Kreş yıllarında, bir gemiye kaptan olmak en büyük hayaliydi. Son bir yıldır birbirimize hayallerimizi anlatmaz olduk; oysa biz birbirimize hayallerimizi anlatmaya bayılırdık.
Senin doğum gününde kendime, seni dünyaya getirdiğim günün şerefine bir anı hediye edeceğim. Bir yıl aradan sonra, uzun bir zaman ayırıp bana hayallerini anlatmanı isteyeceğim. Sabahları tam yola koyulacakken arabamı durdurup, camımı açtırıp ıslak öpücüklerini yanağıma kondurduğun anları, beni severken kurduğun, vanilyalı, tarçınlı cümleleri: “kaymaklı lokumum, elmalı kurabiyem, tarçınlı çöreğim, limonlu suflem, muzlu kekim” nasıl bir deftere yazıp saklıyorsam, 9 yılın sonunda seninle büyüyen hayallerini de önce dinleyip, sonra yazacağım defterime. Eminim senin hayallerin çok değişti oğlum. Benimkiler halâ aynı: Senin büyüdüğünü görmek hayallerin en güzeli. Hem biliyormusun benim hayallerim benim dileklerim aynı zamanda. Upuzun bir gençliği, liğme liğme parçalara ayırıp, bahçemdeki kuru ağacın dallarına bağladığım paçavralar yaptım. Her birini bağlarken bir dilek tuttum. Üniversiteden mezun olduğunu görmek için bir tanesini, aşık olduğunu görmek için bir diğerini, mutlu bir yuvanın babası olduğunu görmek için se bir başkasını bağladım dallarına ağacın.
Yıllar önce annemin dediği gibi “hayaller hiç bitmez, hayal kurmaktan vazgeçtiğinde ömür biter”
Yeni yaşında en büyük dileğim hayallerin hiç bitmesin oğlum.
Hayallerimin en ela gözlüsü, en kumralı, en güzeli oğlum iyiki doğmuşsun….
Nice yıllara