Bu salatayı her yediğimde 25 yaşındaki Elvan’la dalga geçiyorum. Dünyanın en meşhur mutfağına sahip ülkede bir buçuk ay pizza ve makarna olmasa açlıktan ve hasretten ölecek 3 gençtik. Akşam yemeklerinde şans vardı ancak, öğle yemekleri kurs gördüğümüz fabrikanın yemekhanesinde bahtımıza ne çıkarsa… her öğlen önce umutlu bir bekleyiş, sonra yıkılmış hayallerimizi bol ekmeğin içine katık yapıp yediğimiz yemekler… Tarçınlı domuz kanı sosisi en unutulmaz kâbusumuzdu. Salatanın tek ümidimiz olduğu bu öğle yemeklerinde, hardal soslu elmalı yeşil salata isyan ettirirdi bizi “elmanın salatanın içinde ne işi var?” Aradan 3-4 yıl geçti, bu defa farklı bir ülke, çalıştığımız hastanenin yemek hanesinde öğle yemeklerinde yediği salatasının üzerine törensel hareketlerle bal döken zenci adama oturduğumuz yerden söylenip durduk karı koca ” ne zevksiz adamlar bunlar, balla salata yenir mi?”
İnsan eleştirdiği şeyle sınanmadıkça ölmüyormuş. :))
Resimde gördüğünüz salata, ballı hardal soslu elmalı yeşil salata. Bu aralar en favori salatam :)))
Siz siz olun benim gibi, bizim gibi ön yargılı olmayın. Marul ya da kıvırcık salatanın üzerine biraz kalınca jülyen doğranmış Granny Smith yeşil elma ve rezene doğrayın (rezenenin anasonlu tadı salataya çok yakışıyor) Üzerine bir çay kaşığı bal, bir tatlı kaşığı hardal, limon suyu ve dört yemek kaşığı sızma zeytin yağını iyice çırpıp dökün. Bir deneyin…..