Değişik çorba ne yapsam diye düşünürken Cath Kidston dergisi çıktı postadan. Elimde sıcacık kuşburnu çayı odamın en güneşli köşesine oturup başladım çevirmeye sayfaları. Aralara yemek tarifleri koymuşlar. Minestrone’da bunlardan biriydi, üstelik klasik minestrone tarifi gibi çok malzemeli bir tarif değildi. Şöyle bir okudum iyi fikir dediğim detayları alıp kendi malzemelerimle yaptım minestronenu. Bu arada “minestra” İtalyanca çorba demek.
Havuç, kırmızı biber, patates, kabak ve soğan hepsinden birer tane kullandım. tavla zarı büyüklüğünde küp küp doğradım. Önce 1 yemek kaşığı tereyağında soğanları iyice kavurdum, sonra sebzeleri ekledim bir süre daha devam ettim kavurmaya, sıcak suyu eklemeden hemen önce ince rendelenmiş 1 diş sarımsak ekledim, karıştırdım. Kaynar suyu sebzelerin 4-5 parmak üstüne çıkacak kadar ekledim. Çorba kaynamaya başlayınca dolu bir avuç küçük kesme makarna ekledim. 4-5 dakikada bir karıştırdım. makarnalar pişmeye yaklaştığında 1 defne yaprağı attım içine. Minestrone bizim alışık olduğumuz kadar sulu bir çorba değil bu yüzden fazla su koymadım, böylece lezzeti daha yoğun oluyor. Genellikle sebze suyu kullanılıyor ama ben 1 tane knorr tavuk suyu koydum. (Hani şu ünlü Alman aşçı Maximilian Thomae’nin reklamını yaptığı jel kıvamındaki tavuk suyu) Altını kapatmadan 1-2 dakika önce incecik kıydığım bir avuç maydanoz ekledim. Defne yaprağını çıkarıp attım. Tuzunu ekledim. Herkes çok beğendi. Kızarmış bir dilim zeytinli bagetle beraber nefis bir çorba oldu.