Bayram sabahı, oğlumla mutfakta her yerimiz un içinde, vanilya kokusu sinmiş yanaklarımızı birbirine yapıştırıp dans ettik. Tabii ciddi bir boy farkımız olması sıkıntılı olabilirdi ama üstesinden geldik; o parmaklarının ucunda yükseldi ben dizlerimi büktüm, Charles Aznavour Mes emmerdes’i söyledi bizim için. Anne oğul dans ettik. “Hiç unutmayalım bu günü ” diye söz verdik birbirimize.
Bu arada neler neler yaptık; biscotti, patatesli nefis poğaçalar, damla çikolatalı, yulaflı kurabiyeler ve elmalı strudel. Resimde görüldüğü gibi biscotti biraz fazla pişti ama hemen bir bahane buldum bu duruma. Biscotti ne demek? twice-baked yani iki kere pişmiş demek :)) Bu biscottilerin neredeyse tamamı kuşlara bayram yemeği oldu. Çünkü ben başta olmak üzere kimse beğenmedi. Kızdım kendime. Kanalları gezerken rastladığım bir yemek programından aldığım, asimilasyon maduru İtalyan asıllı biscotti tarifine malzeme ve zaman harcadığım için. Oysa benim kitaplarımda ne güzel tarifler var. Bu hafta sonu mutlaka harika bir biscotti yapacağım. Patatesli poğaçalar sevgili Ayşe’nin tarifi, ondan izin alıp bu tarifi bir yayınlasam, bir daha başka tuzlu tarifi aramazsınız. Elmalı strudel çok kolay, ancak adım adım fotoğraflamam gerekir iyi anlatabilmek için. Çok yakında………. :))