1. Gün
18/03/2011
- Bu gün neyin başlangıcı olacak merak ediyorum doğrusu. Uzun yıllar sürecek keyifli bir yolculuk olmasını istiyorum. Onca yıldır kağıda döktüğüm mutlu anları, hüzünleri, tarifleri.. paylaşmak başka bir değişle kapıları herkese açmak nasıl olacak bilmiyorum. Denemek istiyorum.
Neler olmalı içeriğinde? galiba her şeyden biraz hayatın kendisi gibi damak tadı, göz zevki, mutluluklar, hüzünler, komedi, aşk… ve daha aklıma gelmeyen günlük yaşamsal detaylar. Çocuklarım doğduktan sonra günlük yazarken daha farklı bir bakış açısı edindim. kendiliğinden gelişen bir durumdu bu satırlarda mutlulukların bol ama hüzünlerin daha az olmasına özen gösterdim ilerde okuyacaklarını hesaba kattım hep. Tarifleri yazdığım defterlere küçük notlar yazdım Defne için “bu kurabiyeyi her yapışımda fırının önüne oturup heyecanla pişmesini bekleyişin geliyor aklıma”,” bu tarif anneannenin tarifi sende yap çocuklarına sakın unutma” gibi. Taşındığım evin duvarına minicik bir not yazdığım günü hatırlıyorum “bu evde biz mutlu olduk umarım sizde olursunuz” şimdi biraz çocukca gelsede ben hep böyleydim hayatıma girmiş her şeye bir vefa borcum vardı sanki .Fazla duygusal, fazla hassastım bu yüzden sessiz isyanlarım çok oldu. Kendi dünyamın romantik devrimcisi olacaktım ama olmadı bir kaç kişiyle devrim olmuyormuş anladım hemde çok geç anladım işte o zamandan beri gerçekten büyümeye başladım. Ne garip 40’lı yaşlarda büyümekten bahsetmek içinizden diyebilirsiniz zahmet etme bir dahaki sefere inşallah:)) ama demeyin daha umutsuz vakalar gördüm ben hani içindeki çocuğu büyütemeden yaşlılıktan ölenler gördüm. Artık büyümeyeceğinden kesinlikle emin olduğum 50’ye merdiven dayamış bir Peter Pan’ımız bile var, var olamayan ülkesinde birlikte büyüdüğümüz . Kısaca yazacak çok şey var, daha önceden yazdıklarım var, yolculuklar var, güzel tatlar var, yıllar boyunca peşinden gittiğim cümleler satırla var hani okurken altını çizdiğimiz satırlar varya onlardan yüzlerce var.
Hepsini paylaşmak istiyorum, bir tek cümle bir tebessüme sebep olursa yüzünüzde, sadece bir deneyim ufacıkta olsa ışık tutarsa her hangi birinizin yoluna, bir tat mutluluk katarsa hayatınıza hele vazgeçilmeziniz olursa bir tarifim hoplaya zıplaya devam ederim yoluma
Elvan
Neler olmalı içeriğinde? galiba her şeyden biraz hayatın kendisi gibi damak tadı, göz zevki, mutluluklar, hüzünler, komedi, aşk… ve daha aklıma gelmeyen günlük yaşamsal detaylar. Çocuklarım doğduktan sonra günlük yazarken daha farklı bir bakış açısı edindim. kendiliğinden gelişen bir durumdu bu satırlarda mutlulukların bol ama hüzünlerin daha az olmasına özen gösterdim ilerde okuyacaklarını hesaba kattım hep. Tarifleri yazdığım defterlere küçük notlar yazdım Defne için “bu kurabiyeyi her yapışımda fırının önüne oturup heyecanla pişmesini bekleyişin geliyor aklıma”,” bu tarif anneannenin tarifi sende yap çocuklarına sakın unutma” gibi. Taşındığım evin duvarına minicik bir not yazdığım günü hatırlıyorum “bu evde biz mutlu olduk umarım sizde olursunuz” şimdi biraz çocukca gelsede ben hep böyleydim hayatıma girmiş her şeye bir vefa borcum vardı sanki .Fazla duygusal, fazla hassastım bu yüzden sessiz isyanlarım çok oldu. Kendi dünyamın romantik devrimcisi olacaktım ama olmadı bir kaç kişiyle devrim olmuyormuş anladım hemde çok geç anladım işte o zamandan beri gerçekten büyümeye başladım. Ne garip 40’lı yaşlarda büyümekten bahsetmek içinizden diyebilirsiniz zahmet etme bir dahaki sefere inşallah:)) ama demeyin daha umutsuz vakalar gördüm ben hani içindeki çocuğu büyütemeden yaşlılıktan ölenler gördüm. Artık büyümeyeceğinden kesinlikle emin olduğum 50’ye merdiven dayamış bir Peter Pan’ımız bile var, var olamayan ülkesinde birlikte büyüdüğümüz . Kısaca yazacak çok şey var, daha önceden yazdıklarım var, yolculuklar var, güzel tatlar var, yıllar boyunca peşinden gittiğim cümleler satırla var hani okurken altını çizdiğimiz satırlar varya onlardan yüzlerce var.
Hepsini paylaşmak istiyorum, bir tek cümle bir tebessüme sebep olursa yüzünüzde, sadece bir deneyim ufacıkta olsa ışık tutarsa her hangi birinizin yoluna, bir tat mutluluk katarsa hayatınıza hele vazgeçilmeziniz olursa bir tarifim hoplaya zıplaya devam ederim yoluma
Elvan
Gönderen Elvan zaman: Pazartesi, Ocak 31, 2011 Bunu E-postayla Gönder BlogThis! Twitter’da Paylaş Facebook’ta Paylaş